Alejandro Zambra üçüncü romanı Eve Dönmenin Yolları’nda diğer kitaplarında olduğu gibi kendi ülkesinin kültürü, tarihi ve siyaseti içinden okura seslenerek yine evrenselliği yakalamış.
Notos Kitap’tan Çiğdem Öztürk’ün çevirisiyle Nisan 2013’de dilimize kazandırılan Eve Dönmenin Yolları, 146 sayfalık kısa ama derin bir kitap. Benim elimdeki baskı Haziran 2021’deki yedinci basımı.
Zambra, karmaşık bir olay örgüsü olmayan sıradan bir olayı yalın ve sade bir dille, çok çarpıcı bir şekilde anlatıyor. Okuru anlatının içine ustalıkla çekiyor ve kitabın sonuna kadar merakla okutmayı başarıyor.
Eve Dönmenin Yolları, Pinochet diktatörlüğü’nün yıkıcı etkilerinin yaşandığı Şili toplumunda çocukluk anıları, yarım kalan bir aşk ve anne-baba ilişkisi üstünden aileye, topluma ve kurumlara yönelik önemli eleştiriler getiriyor; kaybolmak, hatırlamak, ev, suçluluk, masumiyet, sessizlik, diktatörlük, nostalji, geçmiş, özlem, tamamlanmamışlık, büyümek ve kendini bulmak gibi kavramlar üstünde bizi derinden düşündürüyor.
Kitap kısa parçaların bir araya geldiği dört ana bölümden oluşuyor.
Yardımcı Roller isimli ilk bölüm aşağıdaki çarpıcı paragrafla açılıyor ve aslında bize kitap hakkında oldukça fazla şey söylüyor. Ancak biz bunu kitabı bitirdiğimizde kavrayabiliyoruz ve tekrar kitabın girişini hatırlıyoruz.
“Bir keresinde kayboldum. Altı ya da yedi yaşındaydım. Aklım başka yere gitmişti, birden annemle babamı kaybettim. Korktum ama sonra yolumu buldum ve eve onlardan önce vardım – ümitsizlik içinde beni arıyorlardı. Ama bence o akşamüstü asıl onlar kaybolmuştu. Çünkü ben eve dönmeyi biliyordum ama onlar bilmiyordu.”
Bu giriş bölümü “Bazen bu kitabı sadece ve sadece o konuşmaları hatırlamak için yazdığımı düşünüyorum.”cümlesiyle bitiyor ve biz bir yazarın yazdığı kurmacayı okuduğumuzu anlıyoruz.
İlk bölüm, 9 yaşındaki bir çocuğun, deprem gecesinde tanıştığı 12 yaşındaki Claudia ile arkadaşlığı üstünden ilerliyor. Claudia çocuktan, çocuğun yan komşusu olan dayısı Raul’ü kollamasını istiyor. Çocuk kıza duyduğu ilgi ve görevin heyecanıyla kendini kaptırarak dayıyı adım adım izlemeye başlıyor.
Bu bölümde olayları 9 yaşındaki çocuğun gözünden ancak yetişkin yazarın bakış açısıyla okuyoruz. Diktatörlüğün etkisi altında geçen çocukluğa dair çarpıcı ayrıntılar hem canımızı yakıyor, hem de bizi gülümsetiyor.
Ana Baba Edebiyatı adlı ikinci bölümde, kurmacayı yazan yazarın kendisiyle tanışıyoruz ve kitabı yazma sürecine ortak oluyoruz. Bu arada eski karısı Eme ile ilişkisini, Claudia’nın ve Raul’ün asıl hikayesini öğrenmeye başlıyoruz.
Çocukların Edebiyatı adlı üçüncü bölümde yine kurmacaya dönüyoruz. Ancak anlatı öyle bir hale geliyor ki, hangisi gerçek hangisi kurgu birbirine karışıyor. Ve bence kitabın büyüsü tam da burada başlıyor.
Biz İyiyiz adlı son bölümde ise, tekrar yazarın kitabı yazma sürecine odaklanıyoruz. Yazarın geçmişiyle ve ebeveynleriyle hesaplaşmasına tanık oluyoruz. Kitap bu hesaplaşmanın izleriyle ve çocukluğa duyulan özlemle çarpıcı bir şekilde sonlanıyor.
Zambra’nın yalın ve sade anlatımında etkilendiği şairler, yazarlar, kitaplar, müzisyenler, parçalar, ressamlar da kendine yer buluyor, metnin derinliğini arttırıyor. Kitaptaki yazarın yazım sürecine tanık olurken, satır aralarında Zambra’nın edebiyatına ilişkin pek çok şeyi de öğreniyoruz. Ve metinde otobiyografik öğelerin de olduğuna dair kuvvetli bir izlenim ediniyoruz. Kitabın bir yerinde de kitaptaki yazar, “.. her ne kadar bir yabancının hikayesini anlatmak istesek de eninde sonunda hep kendi hikayemizi anlatıyoruz.” sözleriyle sanki bu izlenimi doğruluyor.
Çocukluğun izlerini hayatımız boyunca can yakıcı bir şekilde taşıyoruz. Eve Dönmenin Yolları’nda da bunu çok net görüyoruz. Özellikle Pinochet diktatörlüğü döneminin çocukların ve ailelerin hayatlarını nasıl etkilediğine tanık oluyoruz.
Zambra, bir röportajında 1970’ler ve 1980’lerde büyüyen kendisini ve jenerasyonunu “diktatörlük çocukları” olarak adlandırıyor. Pinochet iktidarı sona erdikten sonra hayatının nasıl değiştiğini ise şöyle ifade ediyor: “Doksanlar, lekelenme zamanlarıydı. Diktatörlük tüm bu aptal söylemleri dayatmaya çalıştı ve bu söylemler bizi sildi.”
Alejandro Zambra’nın Bonzai, Ağaçların Özel Hayatı ve Eve Dönmenin Yolları romanlarını ardarda çok keyifle okudum. Kitapları bitirdiğimde Zambra’nın kendi anılarının izini sürerek, kendi deneyiminden beslenerek bu romanları yazdığı ve üç kitabın birbirini tamamladığı hissi çok baskındı içimde. Eve Dönmenin Yolları ile romanda tam anlamıyla ustalaştığını düşündüm.
Henüz tanışmadıysanız, Eve Dönmenin Yolları yeni yılın ilk günlerinde Zambra ile tanışmak için çok keyifli bir seçim olabilir.
Işıl Erbil
6 Ocak 2022 tarihinde İz Gazete İzlekler sayfasında yayımlanmıştır.