Dijital Sadeleşme

Teknoloji artık hayatımızın her alanında; iş hayatımızın ve özel hayatımızın merkezinde. Bilgisayarlar, cep telefonları, televizyon, mesajlar, sosyal medya, reklamlar vb. bizi esir almış durumda.

Teknoloji bir yandan hayatımızı kolaylaştırırken, bir yandan da bizi çok yoruyor. Her gün istemediğimiz yüzlerce mesaja maruz kalıyoruz; dijital dünyada gereğinden çok vakit geçirerek kendimiz için değerli olan zamanlardan çalıyoruz.

Bu nedenle hayatımızı sadeleştirirken dijital alanda da sadeleşmeyi unutmamak gerek. Ben ufak taktiklerle dijital alanda bazı değişiklikler yaptım hayatımda. Şimdi hem kafam daha dingin, hem daha verimli çalışıyorum. Zamanı kendim için değerli olan şeylere ayırabiliyorum.

Siz de teknoloji yorgunuysanız, deneyimlerimden yola çıkarak yazdığım öneriler belki işinize yarayabilir:

  1. Telefon bildirimlerini sessize alın.

Çalışırken çın çın öten mesajlar, gelen bildirimler aslında bizi çok bölüyor ve dikkatimizi dağıtıyor. Tüm telefon bildirimlerini, grup bildirimlerini sessize alınca çok rahatladım. Artık mesajlarıma belli saatlerde bakıyorum. Bana göre kimse çok acil olan bir şeyi WhatsApp ya da SMS ile göndermez, telefonla arar. Bu nedenle çalışırken gerekmedikçe telefonumu sessize almıyorum. Ulaşılabilirlik adına içim rahat.

  1. Ekran kullanım süresini takip edin ve sınırlandırın.

Telefonumu karıştırırken tesadüfen ekran kullanım süresimi görmüş ve dehşete kapılmıştım. Ne kadar çok zaman geçiriyormuşum telefonda. Hemen bu süreyi kısıtladım. Şimdi gün içinde ekran sürem 30 dakikayı geçtiğinde telefonum beni uyarıyor. 

  1. Takip ettiğiniz hesapları sadeleştirin.

Zaman zaman takip ettiğim hesapları gözden geçiriyorum ve sadeleştirme yapıyorum.

Pek çok e-posta bülten aboneliği yapıyoruz ama bir süre sonra bunlar posta kutumuzda sadece kalabalık yapıyor. E-posta üyeliklerimi azaltmam bana epey zaman kazandırdı.

Sosyal medyada da benzer şekilde sadeleşiyorum. Sadece bana ilham veren, değerli bilgiler edindiğim hesapları takip ediyorum. Facebook’un artık çok anlamlı olmadığını düşündüğüm için, kullanımını neredeyse sıfırladım.

  1. Sosyal medya hesaplarınızı sürekli kontrol etmeyin.

Boş kaldığımız anda ya da canımız sıkıldığında, işe ara verdiğimizde hemen sosyal medyaya giriyoruz. Kim ne yazmış, kaç beğeni almışım gibi şeylerle kafamızı meşgul ediyoruz. Dinleneceğimize daha çok yoruluyoruz aslında. Bu nedenle siz de benim gibi belli saat dilimlerinde sosyal medyayı kullanmayı deneyebilirsiniz.

  1. E-postalarınızla belli bir aralıkta ilgilenin.

Bilgisayarda çalışırken e-postalarım daima açık olurdu. Gelen her postaya anında cevap vermeye çalışırdım. Bunun da beni ne kadar çok böldüğünü fark edince, e-postalarla belli zaman aralıklarında ilgilenmeye karar verdim. Şimdi sabah ve akşam saatlerinde, günde iki defa kontrol etmeye ve hepsini bu aralıkta yanıtlamaya çalışıyorum. Bu da çalışma verimimi arttıran bir taktik.

  1. Ruhunuzu doğru şeylerle besleyin.

Sabah ilk iş Twitter’a ve haber sitelerine girerek günün haberlerini alırdım. Gün içinde de ara verdikçe yine Twitter’a girerek ne olduğuna bakardım. Sonra fark ettim ki günüme hep can sıkıcı haberlerle başlıyorum ve bu beni gün boyu olumsuz etkiliyor. Tabi ki haber almam önemli ama bunu kendime zarar vermeyecek şekilde de yapabilirim. Şimdi sadece akşamları kısa bir saat diliminde günün haberlerine bakıyorum. Böylece zihnim ve ruhum daha sakin ve dingin kalabiliyor, daha verimli çalışabiliyorum.

Ruhu doğru şeylerle beslemenin bir yolu da televizyonla geçirdiğimiz zamana dikkat etmek.

  1. Televizyon seyretmeyi azaltın.

Televizyon fark etmesek de çok zamanımızı alıyor aslında. Bitmek bilmeyen diziler, saçma yarışma programları, hepsi ömrümüzden alıyor bence. Ne izlediğimiz konusunda da seçici olmak gerektiğini düşünüyorum. Ben artık televizyonu neredeyse hiç izlemiyorum. Ama Kelime Oyunu yarışmasına bayılıyorum; denk geldikçe izliyorum.

Eskiden evde bir ses olsun düşüncesiyle televizyonu açardım. Sonra bunun çok anlamsız olduğunu fark ettim. Eve gelince ya da sabah kalkınca radyo veya Spotify dinliyorum artık. Televizyon yerine de dijital platformlarda seçerek izlediğim dizi, film ve belgeseller var. Böylece okumaya, düşünmeye, sevdiklerime daha çok zaman kalıyor.

Bu önerileri birden uygulamanız zor olabilir. Sadeleşeceğim diye kendinizi sıkıntıya sokmanıza da hiç gerek yok. Kendi önceliklerinizi belirleyerek, yaşam tarzınıza, iş koşullarınıza göre bir yerden başlayabilir, kendinize uygun başka taktikler geliştirebilirsiniz.

Sizin dijital sadeleşme için önerileriniz var mı?

Işıl – Şubat 2020

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s